top of page

Ailenin Yıkımı ve Onun Sosyalist Amigoları

07/01/2023 - Jeffery L. Degner

Radikal solun geleneksel aile yapısını yok etmek istediğini iddia etmenin gerici bir histeri olduğunu düşünen varsa, Sophie Lewis'in 2022 tarihli kitabı Abolish the Family bu düşünceleri boşa çıkaracaktır. Bu "Şefkat ve Özgürleşme Manifestosu" ("Manifesto for Care and Liberation") geleneksel aile yapısının neden ve nasıl ortadan kaldırılması gerektiğini açıkça anlatmaktadır.


Nedenine gelince, kapitalizmin yarattığı üretkenliği ve zenginliği yok etmeyi amaçlaması sürpriz olmayacaktır. Lewis, ailenin "kapitalizmin temel unsuru olduğunu ve devrime geçebilmemiz için de onun yok edilmesi gerektiğini" kesin bir dille ifade eden Pat Parker gibi isimlere atıfta bulunuyor. Lewis ayrıca, evliliğin ortadan kaldırılmasına yönelik gerekçenin, gönüllü mübadeleye son verecek olan özel mülkiyetin ortadan kaldırılmasıyla derinden bağlantılı olduğunu belirtmektedir.


Lewis'in ortaya koyduğu aile nihilizminin "nasıl"ı, geleneksel aile yaşamına tuhaf ama şok edici derecede etkili meydan okumalar sunuyor. Sosyalist ütopyalara yönelik çeşitli ve tamamen başarısız girişimleri anlatıyor. Joseph Fourier'nin "özel 'periler' tarafından özenle hazırlanmış düzenli seks partilerinin yönetildiği" phalanstery binalarını (tam olarak bin altı yüz kişinin yaşaması için tahsis edilmiş geniş yatakhaneler) selamlıyor. Şöyle devam ediyor: "O hâlde orijinal feminizm ailenin ortadan kaldırılması, queer seks ve sosyalist ütopyacılıktan ayrılamaz. Bunu bilmek güzel, değil mi? Vive le phalanstère! (Yaşasın phalanstère!)"


Lewis, "Queer Yerli ve Maroon On Dokuzuncu Yüzyıl" başlıklı bölümde bu ifadeyi ikiye katlıyor. Amerikan yerlilerinin üstün varoluş biçimleri sergilediklerini ve "ataerkilliğin hiçbir biçimini uygulamadıklarını; çocukları kolektif olarak yetiştirdiklerini, ikiden fazla cinsiyeti onurlandırdıklarını, cinsel hazza yalnızca cılız sosyal kısıtlamalar getirdiklerini, insan olmayan yakınlarını akrabaları arasında saydıklarını ve bazen annelik pratiklerini (emzirme gibi) toplumsal cinsiyeti kapsayıcı olarak kavramsallaştırdıklarını" iddia ediyor.


Lewis'e göre, tüm bu uygulamalar çekirdek aileye karşı direnişin tabandan gelen biçimleri olarak övülmelidir. Bu tür uygulamaların normalleşmesinin gerçekten de geleneksel ailenin parçalanmasına katkıda bulunduğu görüşü, bu yazar için kesinlikle kabul edilebilirdir. Lewis'in övgüyle bahsettiği bu uygulamaların sadece kendi iyiliği için tuhaf bir cinsel ifade arzusunu temsil ettiğine inanmamak gerekir. Aksine, yazar bu uygulamaları geleneksel ailenin yok edilebileceği kasıtlı bir metodoloji olarak sunmaktadır.


Lewis'in hoşuna gitmiş gibi görünen aileyi yok etmeye yönelik diğer girişimler arasında Robert Owen'ın "işbirliğine ve grup evliliğine dayalı modeli" de yer almaktadır ki bu model olağanüstü bir şekilde başarısız olmuştur. Diğer alternatif yaşam düzenlemeleri arasında, takipçilerine "komünist toplum her çocukla ilgilenir ve hem ona hem de annesine maddi ve manevi destek garantisi verir" diyerek kadınların ve çocukların daha iyi durumda olacaklarını söyleyen yoldaş Alexandra Kollontai'nin tezgâh ve dolapları da yer almaktadır. "Toplum çocuğu besleyecek, büyütecek ve eğitecektir." Gerçekten de bu açıdan, Alman İdeolojisi'nin ilk dipnotunda "Bireysel ekonominin ortadan kaldırılmasının ailenin ortadan kaldırılmasından ayrılamaz olduğu apaçık ortadadır" diyen Karl Marx ve Friedrich Engels'e en azından kısmen hak verebiliriz.


Bu yoldaşların ve onların ailenin ortadan kaldırılmasına yönelik hayallerinin gerisinde kalmak istemeyen Lewis, bizi "Gey ve Lezbiyen -ve Çocukların- Özgürleşmesi" bölümüne yönlendirmektedir. Elli yıl önce aktivistler Miami'deki Demokratik Ulusal Kongre'ye bir talep listesi sunmuş ve manifestolarının altıncı bölümünde "Çocuk yetiştirmek tüm toplumun ortak sorumluluğu olmalıdır. Ebeveynlerin 'kendi' çocukları üzerindeki tüm yasal hakları kaldırılmalı ve her çocuk kendi kaderini tayin etme özgürlüğüne sahip olmalıdır. İbne ve lezbiyenlerin çocuk yetiştirme sorumluluğunu paylaşabilecekleri yirmi dört saat açık ücretsiz çocuk bakım merkezleri kurulmalıdır."


70'li yılların gey aktivistlerini aratmayan günümüzün akrabalık karşıtı yoldaşları Michele Barrett ve Mary McIntosh tam bir nihilizm vizyonu ortaya koyuyorlarken cesurca şöyle diyorlar: "Ailenin yerine hiçbir şey koymayacağımızın artık anlaşılmış olmasını umuyoruz." Geleneksel aile yapılarının uygulamada tamamen yok oluşu Lewis'in kendi gözleriyle gördüğü ve kutladığı bir şeydir. Philadelphia'nın merkezinde polis tarafından kurulan ve sakinlerinin "mutfağı, dağıtım merkezi, tıbbî çadırı, madde kullanım malzemeleri mağazası ve hatta derme çatma bir ayakta duşu olan bir yerleşimin evsiz Philadelphialılar ve işçi sınıfı isyancıları tarafından yönetilen militan bir köy olduğunu anlattı. Görünüşe göre bu, "kelimenin yeni, gerçek, yaygın anlamıyla bir yuva ... bir dünyevi devrim pratiği" olduğu için tercih edilebilir bir yaşam biçimiydi.


Son bir retorik süslemesiyle Lewis, ailenin nihai yıkım hedefini tanımlamaktadır. Şunda ısrar etmektedir:

Devlet, özellikle bağımlı insanları, bakımdan mahrum bırakma, "ebeveyn haklarına" karşı çıkma ve tüm insanların zorunlu olarak birçok kişi tarafından bakıldığı bir dünya hayal etme eğiliminde olduğu ve ısrar ettiği birkaç bakıcının kollarına geri döndürür. Söylediğimiz şey, AİLELERİ BİR ARADA TUTMANIN ve AİLE AYRILIĞINA SON VERMENİN siyasî zorunluluk olduğudur (vurgular orijinalinde de mevcuttur).

Başka bir deyişle, bu, ebeveynlerin kendi çocuklarını yetiştirmesinin sonu ve özgür ilişkilerin yerini ebeveyn olarak devletin ve merkezî olarak kontrol edilen yaşam düzenlemelerinin almasıdır.


Batı'da geleneksel ailenin çürümesi ışığında, bu değişikliklerin tesadüfî olduğunu düşünmek cazip gelebilir. Lewis'in çalışmasının da açıkladığı gibi, kesinlikle öyle değildir. Ryan McMaken, ailenin çürümesi ve yabancılaşmasının birden fazla nedeni olduğunu söylerken haklıdır. Ekonomik, siyasî ve ahlâkî katalizörler mevcuttur. Ama hata yapmayın, bu tesadüfî bir şey değil. Lewis ve radikal soldaki yoldaşları aileyi yok etmeye yönelik kasıtlı girişimlerini açıklamışlardır ve her yerde iyi niyetli insanlara düşen, aile karşıtı sözde entelektüellerin çalışmalarını ifşa ederek çocuklarınıza ve mallarınıza el koymaya yönelik bu tehditleri ciddiyetle göğüslemek olacaktır.


 

Jeffery Degner, Cornerstone Üniversitesi İşletme Bölümü'nde ekonomi alanında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır.

Çevirmen: xxx

Editör: Fırat Kaan Aşkın

Bu yazı Mises.org sitesinin ''Family Destruction and Its Socialist Cheerleaders'' adlı yazısının çevirisidir.
209 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Müdahale

Comments


Yazı: Blog2 Post
bottom of page