15/08/2016 - Jonathan Newman
Noah Smith ana akım makroekonominin başarısızlıklarını kabul ediyor, ancak “merkezin dışındaki fikirlerin” hiçbirinin daha iyi bir ikame sunmadığını da ekliyor. Avusturya Okulu'ndan bahsetmeden geçmiş olsa da Avusturya geleneğinin, onun eleştirilerini nasıl kolaylıkla savuşturduğunu gösterebiliriz.
1. Kantitatif Modeller İnsan Eyleminin Doğasını Tamamen Iskalıyor
En iyi, en yeni ve en güçlü kantitatif (nicel) makroekonomik modeller son zamanlarda başarısız olsa da Smith, nicel tahminler üretmeyen tüm dış yaklaşımları reddeder.
Ancak kantitatif yaklaşım, ekonominin temel başlangıç noktası olan insan eyleminin doğasını tamamen gözden kaçırır. Aslen tüm ekonomi, sonuçları tercihlerine bağlı olan seçimler yapabilen bireylere indirgenir.
Ne yazık ki iki nedenden dolayı insanların tercihlerine temel matematik bile uygulayamazsınız: tercihler özneldir ve tercihler sıralıdır. Gözlemleyemediğiniz bir şeyi ölçemezsiniz, mukayese edemezsiniz ve sıra sayılarıyla matematik yapamazsınız. İkinci sırayı üçüncü sıraya eklemek sizi beşinci sıraya veya birinci sıraya getirmez. Bunlar sizi ancak bilinmeze sürükler ve bu tam olarak ana akım makroekonominin bugün mevcut olduğu yerdir.
2. Mikro ve Makro Ayrımı Temelsizdir
Smith makalesini makro teorilerle ilgili sorunlara adadı, ancak Avusturya Okulu’ndakiler mikro ve makroekonomi arasında anlamlı bir ayrım olmadığını idrak etmişlerdir. Tek fark, ölçek ekonomisi ve kapsam ekonomisi arasında olandır, ancak ister bireysel tüketicilere ve firmalara, ister kredi genişlemesi ve enflasyonun etkilerine bakıyor olun, ekonominin temelleri aynıdır.
Ana akım ekonomistler giderek daha küçük kategorilere dağılıyorlar. Artık “sağlık ekonomisi”, “kalkınma ekonomisi” ve “enerji ekonomisi” var. Ayrıca makrocularla diğer herkes arasında, iki tarafın da diğerinin ne yaptığını gerçekten anlamaması gibi durumlara varan büyük bir ayrım vardır.
Ama biz ekonomistlerin bile bakış açıları çeşitlenebilirken bireylerin aynı kalmasını nasıl bekleyebiliriz? Makroekonomik ilişkiler, birçok mikroekonomik olayın sadece toplamıdır. Fiyat enflasyonu (genellikle bir makro konu olarak kabul edilir), birçok kişinin (mikro düzeyin) çeşitli mal ve hizmetlerin fiyatlarını artırması nedeniyle olur, çünkü para arzındaki artışla nominal gelirleri artar.
Mikro ve makro ayrı bilimler değildir. Aynı madalyonun iki yüzü bile değiller. Bunlar aynı bilimdir, çünkü ekonomideki tüm nedensel ilişkiler bireysel (mikro) düzeydedir.
3. İktisadî İlkeler Sadece Deneysel Düzenlerden İbaret Değildir
Smith ayrıca birçok heterodoks teorinin, “bunları ampirik olarak test etmeyi çok zorlaştıran bazı ciddi kusurları olduğunu” söyledi. Bu, Mises okumuş herkes için masadaki hallolmuş tartışmalardandır.
Ekonomik yasalar, eylem mantığından türetilir. Daha düşük dereceli bir sonun (azalan marjinal faydanın) tatmini için bazı mallardan ek birimleri kullanacağımız yadsınamaz ve reddedilemez. Zincirdeki her adım mantıksal olarak sağlam olduğu sürece, sonraki iddialar eşit derecede sağlamdır.
Ekonomideki neden-sonuç iddiaları, düzenlilikten daha fazlasıdır ve test edilemezler bile. Bunun sebebi, herhangi bir nedenin gerçek etkisinin ölçülmesinin, karşıolgusalın (neden olmadan meydana gelebilecek alternatif olayların) gözlemlenmesini gerektirmesidir.
4. Avusturya İktisat Ekolü “Anlaşılmaz Fikirler” Koleksiyonu Değildir
Ampirik testler söz konusu olmasa da ekonomi, Smith'in dediği gibi bir “belirsiz, anlaşılmaz fikirler” koleksiyonuna indirgenmez.
Ekonomi hem nedensel ilişkilere hem de gerçekçi ilişkilere dayanır, bu nedenle bazıları haklı olarak Avusturya ekolüne “nedensel-gerçekçi ekonomi” adını verir. Öngörülebilir bir şekilde davranan veya insan davranışını stokastik (değişken/rastlantısal) bileşenli bir formül olarak ele alan bir homo economicus tasavvur etmiyoruz. Gerçek insanları gerçekten hareket ettikleri gibi kabul ediyoruz.
Ekonomi neden-sonuçla ilgilendiğinden, doğası gereği hem mantıksal hem de eğitsel olarak yapılandırılmıştır. Azalan marjinal fayda, yerini talep yasasına bırakır. Fırsat maliyetleri ve ödünleşimler, nihayetinde yerini ortaklık yasasına ve iş bölümünün faydalarına bırakacak karşılaştırmalı üstünlüklere yol açar. Bu fikirler sistematik ve girift bir şekilde bağlantılıdır. Düzgün anlaşıldığında ekonomi, yalnızca belirsiz fikirlerin bir toplamı değildir.
5. Avusturya Okulu’nun Ekonomistleri Emlak Balonu Felaketini ve de Büyük Buhran’ı Öngördüler
Komik olan şu ki ampirik doğrulamaya, tahminde bulunmaya ve kantitatif modellere takılmayan ekonomistler, iş döngüleri ve diğer makroekonomik olaylar söz konusu olduğunda tutarlı bir şekilde sürekli doğru olanı yapanlardır.
Bu web sitesinde, yani mises.org’da, konut balonunun kimsenin radarında olmadığı 2000’lerin başlarına kadar yayınlanmış makaleleri arayabilirsiniz. İtiraz edenler, “Bozuk bir saat bile günde iki kez doğruyu gösterir…” demeyi severler, ancak bu sitenin yazarları, özellikle konut merkezli bir boom’un belirli nedenlerine ve FED ile federal hükümetin politikaları nedeniyle ortaya çıkacak belirli sonuçlara işaret ediyorlardı.
Örneğin, Sean Corrigan'ın 3 Aralık 2002 tarihli röportajına bakın:
Ancak hem Fannie Mae hem de Freddie Mac daha fazla borcu teşvik etmek için mümkün olan her şeyi yapıyor. Online mortgage (ipotek) uygulamaları var. Hatta evinizin online ekspertizini bile alabilirsiniz. Ana akım basının kıyıda köşede kalmış haberlerinde, piyasadaki bu hızlı yükselişte ev kredilerindeki değerleme sürecinin nasıl yozlaştığına dair gizli bir literatür var. Değerleme uzmanına kredi geçerse ödeme yapılır. Bu nedenle, potansiyel borçlu veya alıcı veya hatta satıcı, yalnızca anlaşmayı yapmak için, değerleme uzmanına daha yüksek bir değerlendirme yapmasını sağlayabilir. Gördüğümüz fiyatlardaki enflasyonla bile göründüğünden daha kötü, çünkü ev değerleri ilk etapta orada değil.
Hükümetin gevşek kredi uygulamalarını teşvik ettiği göz önüne alındığında, ev fiyatları çökebilir, iflaslar artabilir ve hükümet destekli ipotek şirketleri de dahil olmak üzere finans şirketleri tekrar bir “bailout” yani vergi mükelleflerinin alın teriyle ödetilecek kefaletlerle kurtarma operasyonu isteyebilir.
Tabii ki “Peter Schiff Haklıydı” videosu da bir klasiktir.
Daha önce de söyledim: ana akım ekonomi her iki uçtan da sökülüyor. Bir uçta, heterodoks ve Avusturya ekolü ekonomistler gevşek ipleri çekmeye devam ediyor: gerçekçi olmayan modellerinin tutarsızlıklarına, başarısızlıklarına ve saçmalıklarına dikkat çekiyorlar. Diğer uçta ise önde gelen ana akım ekonomistler ve tasmalı sözcüler de aynı şeyi yapıyor, ancak biraz sapma ve utançla.
Comments