03/01/2014 - Marc Abela
Marc Abela bizimle Avusturya ekonomisinin durumu ve Japonya'daki özgürlük felsefesi hakkında konuştu. Doğuştan Kanadalı olan Abela, yaklaşık 20 yıldır Japonya'da yaşıyor ve geçtiğimiz yıllarda Avusturya geleneğindeki Japon akademisyenlerinin bir araya geldiği Mises Toplantısı'nı düzenleyen kişi oldu. Ayrıca Avusturya ekonomisini Japonya'ya tanıtan Toshio Murata'nın son doğum günü kutlamasını da organize etti. Abela, Tokyo Çay Partisi'nin kurucularından biriydi ve ayrıca Vergi Reformu için Japonlar ile ve Japonya'daki diğer serbest piyasa gruplarıyla birlikte çalışmaya devam etmektedir.
Mises Enstitüsü: Japonya'da serbest piyasa düşüncesinin mevcut durumu nedir?
Marc Abela: Burada Japonya'da bulunan Avusturya Okulu ekonomisti Profesör Hiroyuki Okon, bir keresinde Japonya'yı “özgürlük çölü” olarak tanımlamıştı ve bugün Japonya'nın böyle olduğunu kabul etmek durumundayım.
Japonya, yüksek vergilendirmenin evrensel sonuçlarına ve ardından gelen çok çeşitli sosyal sorunlara maruz kalıyor. En son ki gelişmeler vasıtasıyla “tomobataraki” veya diğer adıyla çift gelirli ailelerin artık iş gücüne dahil olmak zorunda kalması söz konusu. Artık tek gelir geçimi sağlamak için yeterli olmuyor.
Thatcher, Reagan ve Gorbaçov'un izinden giden Başbakan Yasuhiro Nakasone 1980'lerde Japan Airlines, Japan Railways, Nippon Telegraph and Telephone, Japan Tobacco ve Salt Corp gibi ağır biçimde kamulaştırılmış bazı endüstrileri özelleştirmeye çalıştı. 2000'li yılların başında, Başbakan Junichiro Koizumi, sınırlı bir başarıyla Japonya'da yarı kamulaştırılmış bir "banka" gibi davranan şişirilmiş "Ulusal Postane"yi özelleştirmeye çalıştı. Bununla birlikte, Batının “özgürlük” ve “serbestiyet” kavramları burada popülerliğini korurken hem Nakasone hem de Koizumi'nin çalışmaları bugün en iyi ihtimalle, soğuk algınlığı olan bir hastada gereksiz yaralar bırakan sarhoş doktorların eylemleri olarak görülmektedir.
Mises Enstitüsü: ''Kayıp 20 Yıl"ın Japonya'da ekonomiyi düşünmede nasıl bir etkisi oldu?
Marc Abela: Japon halkı, toplumun akıl sağlığından uzaklaştığını giderek daha fazla fark ediyor ve gençler, internet ve tüm yeni medya sayesinde yeni fikir arayışındalar. Ne yazık ki, kendi dillerinde dürüst ve makul bir cevap için başvurabilecekleri entelektüel ve önemli kaynaklar yok. Ayrıca, vergilendirmenin şu anda yaşadıkları sosyal hastalıklarının çoğunun kökeninde olduğu fikri, buradaki birçok kişi için kabul edilemeyecek kadar basit bir cevap olarak görülüyor. Bu şaşırtıcı bir şey değil çünkü çocuklara anaokulundan itibaren Japonya'nın üç yüce ilkesinin (kyoiku, kinro ve nouzei) (eğitim, emek ve vergiler) ezberletilip, tekrar etmeleri öğretiliyor.
Japonya bu yıl 2.673. yaş gününü kutluyor. Japonya zengin bir tarihe sahip ancak tanrısal imparatorların ve otokratik vergilendirici savaş ağalarının egemen olduğu bir tarihe sahip. Dolayısıyla sosyal ve ekonomik sıkıntılarıyla son 20 yıl, sadece ekonomik hatalardan çok 2000 yılı aşkın devlet tarafından yönetilen eğitimin ve militarist bir zihniyetin sonucudur.
Bugün gençler açıkça bir cevap arıyorlar ancak hiçbir Japon kaynağı sorunların nereden kaynaklandığını anlamalarına yardımcı olmuyor. Ve bir şeyleri anlayacak yaşa daha gelmeden kendilerini bir hükümet pozisyonunda çalışan olarak bulabilirler.
Mises Enstitüsü: Oldukça kontrollü bir ekonomi olmasına rağmen, Japonya'nın dünyanın en yüksek yaşam standartlarından birine sahip olduğu söylendi.
Marc Abela: Çoğu ülkenin “çok büyük bir hükümet aracılığıyla yüksek oranda vergilendirilmiş ve düzenlenmiş bir ekonomisi ile birlikte çok müreffeh” olmayı başardığı yalanı bugün dünya çapında çok yaygın. Kanada ve İsveç'te olduğu gibi Japonya'da vergi dairelerinin getirdiği istilacı ağır yüke rağmen nispeten iyi bir ekonomi elde etmeyi başardı. Japonya'da vergiler her düzeyde çok yüksek. Veraset ve ölüm vergilerinde oran yüzde 50 iken; kurum vergileri ise neredeyse tüm işletmeler için çok hızlı bir şekilde yüzde 40'a ulaştı; herhangi bir makul bireysel gelir ise sizi yüzde 40'lık parantez içine alacaktır; ve sonra belediye vergileri, eyalet vergileri, mülk, araç, likör, tütün, benzin ve diğer vergileriniz var. Liste neredeyse sonsuz bir şekilde uzayıp gidiyor. Çok sayıda hantal hükümet düzenlemeleri, endüstriye yeni girişleri ve endüstrilerin çoğunu kontrol eden ve sahibi olan “zaibatsu” (Mitsubishi, Mitsui, Sumitomo, Yasuda ve birkaç diğerleri) olarak bilinen arkaik kurumsal mamutlarla rekabet edebilmeyi engelliyor. Aslında hükümet düzenlemeleri son derece fazla olduğundan, çoğu işletmenin ve endüstrinin fiili olarak “kamulaştırıldığı” ve devlete ait işletmeler gibi davrandığı iddia edilebilir.
Pek çok ülkede olduğu gibi hükümetin ekonomiyle ilgili kamuoyuna verdiği rakamlar yanlış, ayrıca GSYİH, TÜFE, işsizlik ölçümleri gibi rakamların tamamı doğru değil ve çoğu zaman zararı maskelemek için uyduruluyor. Aslında burada olan şey özel sektördeki çoğu Japon'un insanlık dışı saatlerde çalışırken, hükümetin işler iyi gidiyormuş gibi davranmasıdır. Bu, çok sayıda insanın aşırı çalışmasına, her yıl rekor borçlara sahip olmasına ve rekor sayıda kişinin intihar etmesine neden oluyor. Öte yandan, kamu sektöründe çalışanlar ise çok daha iyi durumda oluyorlar ve memurlar kamu sektörünün daha az çalışma saatinden, daha yüksek ücretinden ve verimli tatillerinden yararlanıyorlar.
Mises Enstitüsü: Yakın zamanda Mises'in öğrencisi Toshio Murata'nın Japonya'da hala Avusturya ekonomisi üzerine konuştuğunu duyduk. Avusturya Okulu'nun orada tanıtılmasında rolü ne oldu?
Marc Abela: Ludwig von Mises, 1950'lerde New York'ta öğretmenlik yaparken tek bir Japon öğrenci aldı ve bu öğrenci, Toshio Murata, Japonya'ya döndüğünden beri parlayan bir cesaret ışığı ve özgürlük feneri haline geldi. Murata-sensei, Human Action'ı Japoncaya çevirmek gibi cesur bir görevi üstlendi. Aslında, kitabı Japon öğrenciler için daha erişilebilir kılmak ve yabancılarla daha kolay iletişim kurmalarını sağlamak için Murata-sensei, İngilizce versiyonun her sayfasının Japonca versiyonun ilk baskısındaki aynı sayfa numarasına karşılık gelmesini sağlamıştır. Başka bir deyişle, bir Japon öğrencinin kitabın 613. sayfasındaki bir şey hakkında bir sorusu varsa, tek söylemesi gereken şey sayfanın sayısıdır(sayfa 613), böylelikle herhangi bir İngilizce konuşan kişi, Japon öğrencinin ne demek istediğini hemen bu sayede anlayacaktır.
Murata-sensei ayrıca Yokohama Ticaret Koleji'nin dekanı olmaya devam etti ve Mises'in ve benzer düşünen diğer entelektüellerin çalışmalarını tanıtmak için çok zaman harcadı. Ancak hayatı boyunca ne yazık ki (bazen doğrudan kendi öğrencileri tarafından) büyük bir direnişle karşılaştı ve erişimini açıkça sınırlayan birçok sıkıntıya katlanmak zorunda kaldı. Ancak bugün (90 yaşında) hâlâ burada bize Mises'le geçirdiği yılları, Henry Hazlitt ve Bettina Greaves gibi büyük beyinlerle çevrili bir öğrenci olarak yaşadığı anıları ve New York'taki İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Japon öğrenci olmanın nasıl bir his olduğunu anlattığı yıllık dersler veriyor. Mises tarafından burs için seçilmiş olmasına rağmen, o zamanlar bazı Amerikalı öğrenciler tarafından “Japon vatandaşı” olduğu için ona “Amerikan bursu”ndan fon verilmesine açıkça karşı çıkıldı.
Mises Enstitüsü: Serbest piyasa inançları yaygın olmasa da, son yıllarda oradan yeni çevirilerin çıktığını gördüğümüz için en azından biraz ilgi var gibi görünüyor.
Marc Abela: İnternet devrimi ve tüm yeni sosyal medya, Facebook, YouTube ve Wikipedia ile Japon türevleri olan Mixi ve 2channel, çoğu zaman anonim olsalar bile tamamen yeni ve taze tartışmaların beslenmesine ve büyümesine izin verdi. Murata ve İnternet'in bir sonucu olarak, Japonya'daki gençler büyük ölçüde geniş Mises Enstitüsü web sitesi aracılığıyla Avusturya Okulu'nun çalışmalarını keşfediyorlar. Ayrıca büyük ölçüde Amazon sayesinde, aralarında Hoppe, Rothbard, Mises, Rockwell ve diğerlerinin kitaplarının da bulunduğu, giderek artan sayıda Japonca çeviri kullanıma sunuluyor.
Konuk- Marc Abela
Marc Abela, Japonya'daki Mises Toplantılarının organizatörüdür.
Bu röportaj mises.org sitesinin ''Austrian Economics and Interventionism in Japan'' adlı yazısından alınmıştır.
Opmerkingen